Oylarınızı ziyan etmeyin!

04:0025/03/2024, Pazartesi
G: 25/03/2024, Pazartesi
Aydın Ünal

Yerel seçime artık sayılı günler kaldı. Kuşkusuz bu bir “beka” seçimi değil. Çöpleri kimin toplayacağına, sokakları kimin temizleyeceğine, suları kimin akıtacağına, toplu taşımayı kimin işleteceğine karar vereceğiz. Şehirlerimizi daha güzel, daha güvenilir, daha huzurlu hale getirecek adaya mührü basacağız. Türkiye’de seçmen oyunu son derece bilinçli şekilde verir. Kimileri, kendisine oy vermeyen seçmeni “cahil”, “eğitimsiz”, “çıkarcı” diyerek aşağılamayı adet edinmiş olsa da, halk, engin basireti,


Yerel seçime artık sayılı günler kaldı. Kuşkusuz bu bir “beka” seçimi değil. Çöpleri kimin toplayacağına, sokakları kimin temizleyeceğine, suları kimin akıtacağına, toplu taşımayı kimin işleteceğine karar vereceğiz. Şehirlerimizi daha güzel, daha güvenilir, daha huzurlu hale getirecek adaya mührü basacağız.

Türkiye’de seçmen oyunu son derece bilinçli şekilde verir. Kimileri, kendisine oy vermeyen seçmeni “cahil”, “eğitimsiz”, “çıkarcı” diyerek aşağılamayı adet edinmiş olsa da, halk, engin basireti, derin hikmeti, kirlenmemiş zihni, duru aklıyla her seçimde iyiyi kötüden ayırmayı bilir ve en güzel tercihi yapar. Genel seçimde de yerel seçimde de seçmen, önüne farklı pusulalar konulmasına rağmen, her birinde en hassas değerlendirmeyi yaparak oyunu kullanır ve sosyologları, siyaset bilimcileri şaşırtacak bir sonucu, bir dengeyi ortaya koyar.

Seçime az bir süre kaldı ve seçmenin zihni çok büyük oranda netleşti. Yine de biz bazı hatırlatmaları yapalım:

Öncelikle, seçime katılım önemli. “Nasıl olsa yerel seçim”, “nasıl olsa şu kazanacak”, “nasıl olsa hiçbir şey değişmeyecek” gibi bahanelerle sandığa gitmemenin sorumluluktan kaçmak olduğunu, vebali olduğunu vurgulayalım.

İkincisi ve daha da mühimi, bu bir genel seçim olmadığı için, parti aidiyetlerinden, kimlik, ideoloji, yaşam tarzı gibi oy verme davranışını belirleyen unsurlardan mümkün olduğunca sıyrılarak, şehre daha iyi hizmet edeceğine inanılan adaylara oy verilmesinin daha da isabetli olacağını hatırlatalım. Bu meyanda, sırf aidiyet, kimlik, ideoloji, yaşam tarzı, ya da alışkanlık, fanatiklik, taraftarlık, tepki-ders vermek saikiyle, kazanması mümkün görünmeyen adaylara ve partilere oy vermek, oyları ziyan etmek olacaktır.

Bir başka mesele de şudur: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır sıkça ifade ettiği, “merkezi hükümetle uyumlu belediye başkanı”, şehir için gerçek anlamda fırsattır. Bunu çarpıtmaya hiç gerek yok. Kastedilen, belediyeler arasında ayrımcılık değil, büyük bir tecrübe havuzundan yararlanma, merkezi hükümetle yürütülecek projeleri daha hızlı gerçekleştirme imkânıdır.

Yerel seçimden çıkacak sonucun, iktidarın gücünü ve özgüvenini daha da artıracağına şüphe yok. 1 Nisan sabahından itibaren Türkiye seçim gündemini geride bırakarak iki büyük mesele ile baş başa kalacak: Enflasyonla mücadele ve Rusya’daki terör saldırısıyla daha da yükselen uluslararası gerilim. Türkiye’nin bu zor dönemden hasarsız ve başarıyla çıkması, istikrarlı, güçlü bir hükümet, sakin bir iç politika sayesinde olacak. Seçimin geride kalmasıyla birlikte Türkiye’nin Gazze’de devam eden soykırımı önlemeye, Gazzelilere yardım ulaştırmaya dönük girişimleri de ivme kazanacak. Dolayısıyla 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na verilen desteğin 31 Mart’ta artırılması önümüzdeki zorlu sürecin kolay aşılmasına katkı sağlayacak.

Özetle: Hiçbir bahaneye sığınmadan seçime katılalım, mutlaka sandığa gidelim. Kazanması mümkün görünmeyen adaylara ve partilere oy vererek oylarımızı ziyan etmeyelim. İktidarla uyumlu geçinecek adayları destekleyelim. Cumhur İttifakı’na yeniden güçlü bir destek vererek önümüzdeki zor süreci daha kolay atlatmayı sağlayalım.

#Yerel Seçim
#Siyaset
#Aydın Ünal